00:50 - İLAÇ NİYETİNE ÇORBA
03:19 - Dünyaca Ünlü Şarkıcı Brianna Antalya’ya Geliyor
03:03 - Jolly Joker Private’ın Marka Elçisi Özgür Aras Oldu
03:10 - Yılın Aşk Roman’ı!
02:44 - SEZEN DESTEĞİ…
01:23 - AMAZON KADIN GÜLBEN!
17:56 - Pınar Soykan,Yıldız , Tilbe Benim Alışveriş Arkadaşım! Modellik Mesleğini Kaldıramadım!
MOR TATLININ MUCİDİ SELAMİ USTA…
Erzurum’da bir süredir hizmet veren TATLICI SELAMİ USTANIN misafiri olduk. Kendisi ile genelde “Tatlı Dünyası” ve Erzurum özelinde “Tatlı’nın Dünyası” üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. İşte Selami Ustanın Tatlı çıraklığından Tatlı Ustalığına uzanan ilginç yolculuğu…
Selami Usta Kimdir?
Erzurum doğumluyum. 6 çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldim. Babam bizlere bakmak için inşaatlarda çalışırdı. Ben de Babama destek olmak ve diğer kardeşlerime bakmak için okulu bırakıp küçük yaşta iş hayatına atılmak zorunda kaldım. Daha 11-12 yaşlarındayken Erzurum’da bir işletmede işe girdim. Bir süre burada çalıştıktan sonra İstanbul Gaziantep ve Kahramanmaraş başta olmak üzere batıda ve güneydoğuda çeşitli iş yerlerinde çalıştım. Şimdi 28 yaşındayım. Bu saatten sonra memleketim Erzurum’da bu işi yapmaya karar verdim ve şimdi buradayım.
Selami usta neden Erzurum’a döndü?
İstanbul’da da zaten sıkıntılı bir süreç devam ediyordu. Bir arkadaşım İstanbul’a çalışmak için gelmek istediğini söyleyince ben de artık memleketimde bu işi yapmanın zamanı geldi diye düşündüm. Biraz birikimim vardı. Dayım da bana destek olunca şuanda ki işyerini açmaya karar verdim. Şu anda da bir aile işletmesi olarak birlikte devam ediyoruz.
İş yerinizde kaç kişi çalışıyor?
Şu anda imalat satış dahil toplam 40 kişi istihdam ediyoruz.
Size göre bir tatlının lezzetinin ve kalitesinin nedeni ve ölçüsü nedir?
Tatlının özellikle Baklavanın ömrü ve kalitesi 4 nedene bağlıdır. Yağına, fıstığına, ununa ve şerbetine. Örneklendirmem gerekirse yağını mayıs ayında en kaliteli ve en yoğun zamanında alacaksın. Fıstığını 8. Ayda alacaksın. Unu sert buğday unundan olmalıdır. Ve elbette şerbeti. Şerbet bir tatlının olmazsa olmazı belki de en önemli unsurudur. Çünkü şerbet iyi olmazsa diğer özelliklerini ve elbette güzelliklerini de öldürür yok eder. Bir tatlının şerbeti şeker pancarından yapılmalıdır. Ama şerbeti ayarlayan ustalar neredeyse bitti denecek kadar az kaldı.
Pandemi sizi nasıl etkiledi?
Dışarıdan bakıldığında yiyecek sektörü belki de en az etkilenen sektörler arasında görülür. Ancak tatlı sektörü biraz farklı. Bu sektörde işini tam ve düzgün yapmazsan iş yapamazsın yok eğer yaparsan da en az etkilenenlerden olursun. Biz kimseyi işten çıkarmadık. Tüm çalışanlarımızın maaşlarını tam ödedik. SGK veya başka bir borcumuz yok. İş kurdan da 3 eleman çalıştırıyoruz. İnşallah çalışan sayımızı daha da artırarak hem Erzurum ekonomisine hem de bu işi yapmak isteyen kardeşlerimize katkı sunmak istiyoruz.
Pandemi döneminde Devlet desteği aldınız mı?
Almadık dersek yalan olur. Bir kez 1000,00 TL tutarında bir destek aldık. Tabi bu bizim veya bizim gibi işletmeler için çok da yeterli ve geçerli bir destek değil açıkçası. Yanlış anlaşılmasın ama zaten ben bu tutarı Mehmetçik Vakfına bağışladım.
Kaç çeşit tatlı üretiyorsunuz?
Antep Baklavaları, Fıstıklı Baklavalar, Kare Baklava, Fıstık sarma, Şöbiyet ve diyabet hastaları için ürettiğimiz Diyabetik Mor Baklava… Bunların yanında ekmek kadayıfı, Kadayıf Dolması ve Yaş Pasta çeşitlerimiz de var. Künefe de olacak.
Mor Baklava demişken bize Mor Baklavanın hikâyesini anlatır mısınız?
Bazı yerlerde mor ekmek görünce bizler de Mor Baklava yapmaya karar verdik. Bu baklavaya rengini ve özelliğini veren mor maddelerin SANKARA Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezinde üretildiğini ve analiz edildiğini gördük. Biz de bu maddeyi hamur haline getirmeye karar verdik. Ayrıca mor meyveler kullandık. Şerbet haline getirdik. Çok uğraştık caba sarf ettik yorulduk ama sonunda başardık. Erzurum’da bunu yapan bu alandaki ilk firmayız. Mor baklava için hem patent başvurumuz hem de Coğrafi İşaret başvurumuz mevcut. Süreç devam ediyor. Tabi bu noktada özellikle Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Sayın Hakan Oral’a da teşekkür ediyorum. Bizlere destek oldu halen de olmaya devam ediyor.
Günlük üretim kapasiteniz ne kadar?
Günlük ortalama 150-200 tepsi üretim yapıyoruz. Bu noktada en önemli özelliğimiz ve farkımız şeffaf üretim ve imalat yapıyoruz. Keza satışımız da öyle. Bunu işyerimize gelen vatandaşlar çok rahatlıkla görebilmekteler.
Erzurum dışına da satışınız var mı?
Evet. Erzurum dışında Erzincan, Kars, Ağrı, Trabzon ve Rize’ye de götürüyoruz. Ürünlerimizin teslimatını kendi araçlarımızla günlük yapıyoruz.
Sektörle alakalı görüşleriniz nelerdir?
Öncelikle dikkatimi çeken en önemli unsur ürünler arasındaki fiyat farkı. Gerçekten fiyatlar arasında uçurum var. 15-20 liraya satılan ürünler var. Fıstığın 150-170 lira, Cevizin 65-80 lira, Yağın 50 lira ve şekerin 30-40 lira arsında olduğu bir dönemde bu fiyata tatlı satılması bana göre trajikomiktir. Bu sektörde olan ve bu işin her türlü zorluğunu bile biri olarak hem çok şaşırıyorum hem de üzülüyorum. Verdiğim emeğe gayrete zaman üzülüyorum. Böyle bir tatlının hile yapılmadan ortaya gelmesi mümkün değildir. Glikoz şurubu kullanılıyor. Kullanılan yağ atılmak yerine geri dönüşümle yeniden kullanılmakta. Bu benim nazarımda “Tatlı Terörü” ve elbette “Gıda Terörüdür.” Böyle olunca da o zaman denetleyen ya hiç yok ya denetim az ve yetersiz ya da denetim yapanlar dikkatsiz, yetersiz ve teknik donanımdan yoksun diye düşünüyorum.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Yerimiz Yakutiye İlçe sınırları içerisinde Lalapaşa Mahallesi Recep AKDAĞ Caddesi üzerinde. Şuan gece saat 24:00’a kadar açığız. Alo-Paket ve Al-Götür olarak hizmet veriyoruz. Pandemi sürecinde aynı şekilde hizmet etmeye devam edeceğiz. Kalite isteyen her vatandaşımız için kalite üretmeye ve sunmaya devam edeceğiz. Kalite isteyen herkesi her vatandaşı ve elbette her Erzurumluyu tatlılarımızın tadına bakmaya davet ediyoruz. Biz kimse almak zorunda değil sadece tadına bakın diyoruz ama eminim ki zaten tadına baktıktan sonra tadından ve kalitesinden vaz geçemeyecekler.
Hakan Dikmen